Borges Defteri’nin Yıldız Teknik Üniversitesi arşiv taramasında karşılarına çıkan Oğuz Atay’ın bir yazısı ve fotoğrafı.
Oğuz Atay 1968 yılında Yıldız – İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanlığı görevini sürdürüyordu, bir bilim adamı olarak ve edebiyatımızın kalıcı eserlerinden “Tutunamayanlar” romanının ortaya çıkışına ramak kala, hayata atılan genç mühendislerin geleceğini ilgilendirecek bir yazı kaleme alır:
Akademi ve yurt sorunlarının ağırlığını kuvvetle duyurduğu bir sırada mezun olarak hayata atlıyorsunuz. Gençlik olarak gerek sosyal, gerek teknik alanda ülkücü bir tutumla varlığınızı sürdürmek ve birçok güçlüklerle karşılaşmak durumundasınız. Bugüne kadar geliştirdiğiniz ülkülerinizi uygulamak üzere sorumlu mevkiler alacaksınız. Öğrenci olduğunuz sırada bütün yönleriyle tanımaya tanımaya çalıştığınız ülkemizin şartlarını iyiye götürecek kararlarda, kısa bir süre sonra sizin de katkınız bulunacak. Şimdiye kadar sadece eleştirdiğiniz tutumların, aynı biçimde kalmasını istemiyorsanız, okul sıralarındaki davranışlarınıza uygun olarak , aynı dinamik ve ülkücü tutumunuzu sürdürmelisiniz. Hayat mücadelesinin, okuldaki yaşantınızın bütün güçlüklerinden daha çetin olduğunu görecek ve mücadele içinde kaybolmak tehlikesi ile karşılaşacaksınız. Şimdi, sorumlu mevkilerde bulunanların özürlerini nasıl kabul etmiyorsanız, maddi ve manevi baskıların etkisiyle ülkücü tutumunuzu kaybederseniz, sizin de özürleriniz kabul edilmeyecektir. Bu nedenle, artık, yaşınız ne olursa olsun, daima genç kalmanız gerekiyor. Hiçbir zaman, geriye bakmak ve “Bir zamanlar, gençliğimde benim de ülkülerim vardı” demek durumunda kalmamalısınız. Ülküleriniz, sadece gençlik heyecanlarından ibaret olmamalıdır. Bu akademiye, ülkemizin çeşitli bölgelerinden gelerek, çok zor şartlar altında öğrenim yaptınız. Şimdi, özellikle maddi baskılardan, hayat şartlarının ağırlığından bir dereceye kadar kurtulacaksınız. Yetişme şartlarınızı da ülküleriniz gibi unutmamalısınız. Bu ülkede yüksek öğrenim yapanların ne gibi şartlar altında çalıştığını, yaşayarak gördüğünüz için, bu şartların düzeltilmesinde sizler de çaba göstermelisiniz; özellikle büyük çoğunluğu Anadolu’dan gelen bu akademinin öğrencileri ve onların öğrenim şartlarıyla bugün olduğu gibi ilgilenmelisiniz. Öğretmenleriniz, şimdiye kadar olduğu gibi, genç arkadaşlarınızı yetiştirmeğe ve sizlere yararlı oldukları gibi, sizden sonrakilere de yardım etmeğe devam edeceklerdir. Öğretmenlerinizin, eğitim çalışmaları süreklidir; sizin de onlar gibi, inandığınız, doğru bulduğunuz yolda aynı sürekliliği göstereceğinize inanıyorum.
Hepinize hayatta başarılar dilerim.
Sevgilerimle
OĞUZ ATAY